Taşkale, Karaman'ın gizemli bir köşesi. Hikayesi antik çağlara uzanan bu köy, kayalara oyulmuş evleri, kiliseleri ve camileri ile adeta bir açık hava müzesi. 

Taşkale'yi gezerken adeta bir zaman tünelinde yolculuğa çıkıyorsunuz. Bizanslılardan kalma kiliseler, Osmanlı döneminden kalma camiler ve kayalara oyulmuş ambarlar, köyün tarihi dokusunu oluşturuyor. 

Taşkale, Selçukluların Anadolu’ya gelişi ile pek çok Türkmen ve Yörük boylarına ev sahipliği yapmıştır. Osmanlı Devleti'nin Rumeli'de alınan toprakları Türkleştirmek ve İslamlaştırmak amacıyla uyguladığı iskân politikası gereği burada yaşayan Türkmenlerin bir kısmı bugünkü Arnavutluk, Bulgaristan, Yunanistan, Makedonya, Sırbistan topraklarına göç etmişlerdir. Atatürk’ün anne ve baba tarafından ataları Kızıl Oğuz Türkmenleri ve Konyarlar da Rumeli’ne göç edenlerdendir. Bu nedenle Taşkale aynı zamanda Atatürk’ün ata yurdu olarak da bilinmektedir.

Taşkale’de bulunan 352 adet tahıl ambarı bugün bölgenin en çok ziyaretçi alan turizm merkezidir. En eskisinin 1000 yıl önce kazıldığı tahmin edilen bu ambarların bir kısmı Hristiyanlık döneminde bir kısmı da Selçuklu ve Osmanlı döneminde kazılmıştır. Ambarlar geniş bir alanda olup yer yer 40 metre yüksekliğindedir. Karaman'ın gizli hazinelerinden biri olan Taşkale, tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış, zengin kültürel mirası ve doğal güzellikleriyle benzersiz bir turizm potansiyeline sahiptir.

Taşkale sadece tarihiyle değil, doğal güzellikleriyle de dikkat çekiyor. Yeşildere Vadisi'nin eteklerinde yer alan köy, yemyeşil doğasıyla huzur veriyor. Köyün yakınlarında bulunan Taşkale Kanyonu da doğa yürüyüşü ve kamp yapmak için ideal bir yer.

Taşkale mutfağı da oldukça zengin. Üzüm, erik, ceviz ve badem gibi ürünlerin yetiştirildiği köyde, yöresel lezzetlerin tadına bakmadan dönmemek gerekiyor. Özellikle cevizli sucuk ve üzüm pekmezi oldukça meşhur.